“Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz” Konulu Panelimiz Gerçekleşti

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma etkinlikleri kapsamında Üniversitemiz, Samsun Valiliği ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığının koordinasyonuyla düzenlenen “Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz” konulu panel gerçekleştirildi.

Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salon’da düzenlenen panele; Samsun Vali Vekili Fatih Cıdıroğlu, Samsun Büyükşehir Başkan Vekili Nihat Soğuk, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Bilgin, Prof. Dr. Salih Kesgin, Genel Sekreter Doç. Dr. Adem Soruç, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Necmi Çamaş, Gençlik ve Spor İl Müdürü Feyzullah Dereci, Samsun Üniversitesi akademik ve idari personeli, STK temsilcileri ile çok sayıda davetli katılım gösterdi.
Samsun Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayhan Nuri Yılmaz’ın moderatörlüğünü üstlendiği ve konuşmacı olarak Samsun Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Burcu Değirmencioğlu ve Samsun Üniversitesi İnsan ve Toplumbilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ahmet Gökçen’in yer aldığı panelde, siyasi tarih, sosyoloji ve hukuk açısından 15 Temmuz darbe girişimi ve darbeler konusu detaylı bir şekilde ele alındı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın sözlerine “15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan tüm kardeşlerimiz başta olmak üzere ve bu aziz vatanı bize yurt kılan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlıklı bir hayat ve uzun ömürler” dileyerek başladı. Sözlerine 15 Temmuz hain darbe kalkışmasının sadece adı ‘FETÖ’ denen terör örgütünün bertaraf edilmesi değil, FETÖ’nün zihniyetinin toptan yok edilmesi olarak görülmesi gerektiği uyarısını yapan Rektör Aydın, eğer bu yapılmazsa FETÖ zihniyetinin farklı yapılar içinde ve farklı alanlarda yaşamaya devam edeceğinin altını çizdi. Devamında Rektör Aydın, “devlet içerisinde yeni paralel yapılanların oluşmaması ve FETÖ benzeri yapıların başımıza bu topraklarda neşvü-nema bulmaması için aklı ve iradeyi ipotek altına alan her türlü yapı ve oluşumlardan uzak durulması” uyarısında bulundu.

Rektör Aydın’dan Milli Birlik ve Beraberliğin Önemine Vurgu

Konuşmasına 15 Temmuz’un en önemli kazanımlarından biri olan “Milli Birlik ve Beraberliğin Önemine” vurgu yaparak devam eden Rektör Aydın, farklı siyasi ve dünya görüşlerine sahip olsak da birliğimiz ve dirliğimiz söz konusu olduğunda birbirimizle kavga ederek ve çatışarak ayrışıp kaos ortamı oluşmasına izin vermediğimizde hiçbir şeyin bizi bölüp parçalayamayacağı ve hiçbir kalkışmanın bu ülkede asla başarılı olamayacağını ifade etti. Açılış konuşmasının sonunda Rektör Aydın “Nasıl ki Gazi Mustafa Kemal’in önderliğindeki ülkemizin bağımsızlık mücadelesi işgal altındaki pek çok ülkenin bağımsızlığını kazanmasına ilham kaynağı olduysa bugün de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Aziz Milletimizin FETÖ’nün ve destekçilerinin hain darbe kalkışmasını bastırarak elde ettiği zafer sürekli darbelerle yönetilen ülkelere artık ilham kaynağı olmaya başlamıştır. Bunun en canlı örneği iki hafta kadar önce Bolivya’da mevcut yönetime karşı girişilen darbe girişiminin Bolivya halkı tarafından bastırılması olduğunun” altını çizdi.

“Allah Bize Yardım Etti Ve Bu Örgüt Başarılı Olamadı”

Samsun Vali Vekili Fatih Cıdıroğlu ise katılımcılara hitap ettiği konuşmasında şunları söyledi: ““Hepimiz burada bulunduk, yaşıyoruz. Daha önceki darbelerde, 12 Eylül’de, 27 Mayıs’ta yoktuk veya gençtik, küçüktük. Ama 15 Temmuz’da yaşarken açık açık yaşadık. Saat 9’da, 10’da köprünün trafiğinin kapatılması, haberlerde son dakika geçmesi ve kimsenin haberi olmaması bizi şaşırttı, şok etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın sokağa çıkın çağrısıyla sokağa çıkan vatandaşlarımız sayesinde bu hain girişimi atlattık. Bu süreçte 251 şehidimiz ve çok sayıda gazimiz oldu. Şehitlerimize rahmet, gazilerimize de sağlık ve sıhhat diliyorum.” Cıdıroğlu, konuşmasında şöyle devam etti: “15 Temmuz, çok profesyonelce hazırlanmış bir örgütle karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. Amerika’nın farklı ülkelerde uyguladığı projelerden bir tanesi de maalesef ülkemizde çok iyi hazırlanmıştı. Hücre örgütü dediğimiz bu yapı, birbirinden haberdar olmayan subaylar ve başlarına verilen bir imamla oluşturulmuştu. Çok şükür ki Allah bize yardım etti ve bu örgüt başarılı olamadı. Çok şükür ki bu hain girişim başarısız oldu.” Cıdıroğlu, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize tekrar şükranlarımızı sunuyorum.

“Cenabı Mevlam, Bir Daha Böyle Musibetleri Ve Girişimleri Ülkemize Yaşatmasın”

Samsun Büyükşehir Başkan Vekili Nihat Soğuk da konuşmasında, 15 Temmuz gecesi yaşananları şu sözlerle aktardı: Biz, bu hain darbe girişimini o gün Samsun’da iki değerli bakanımızı ağırlayarak yaşama durumuyla karşı karşıya kaldık. Şükürler olsun ki, canlarını feda eden şehitlerimizin direnişi ve gazilerimizin mücadelesi, ülkenin yönetiminde bulunan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetiyle birlikte, birlik ve beraberlik içerisinde bu hadiseyi püskürterek sabaha karşı hedeflerini boşa çıkarttık. Ölen kardeşlerimize rahmet, gazi olan kardeşlerimize sağlık ve sıhhat diliyorum. Uzun ömürler diliyorum. Cenabı Mevlam, bir daha böyle musibetleri ve girişimleri ülkemize yaşatmasın.”

“Bu Direnişin, Türkiye’nin Her Yerinde Yaşanması Çok Değerli Bir Fotoğraftır”

“Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz” başlıklı panelde moderatörlük yapan Doç. Dr. Ayhan Nuri Yılmaz, konuşmasında 15 Temmuz darbe girişiminin farklı yönlerini ele alan Yılmaz, şunları söyledi: “Bu darbenin başarısız olmasında, Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve halkın sokaklara çıkarak gösterdiği direniş çok önemliydi. Ancak, bu süreçte bazı kişiler, bu olayın bir tiyatro olduğu yönünde söylemler geliştirdiler. Her ne kadar bu tür söylemler yaygın olsa da, kesin olan bir şey var ki, bu bir darbe teşebbüsüydü. Eğer başarılı olsaydı, bugün çok farklı bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık.” Doç. Dr. Yılmaz, darbenin arkasındaki yapılanmanın profesyonelliğine dikkat çekerek, “Bu darbe girişimi, Amerika’nın farklı ülkelerde uyguladığı projelerden biriydi ve maalesef ülkemizde de çok iyi hazırlanmıştı. Hücre örgütü şeklinde yapılandırılmış bu örgüt, birbirinden haberdar olmayan subaylarla ve başlarına verilen imamlarla oluşturulmuştu. Çok şükür ki, bu hain plan başarısız oldu” dedi. Yılmaz, konuşmasının sonunda, 15 Temmuz’un zihinlerdeki etkisine de değindi: “Bu tür darbe teşebbüsleri, halkın zihninde derin izler bırakır. 15 Temmuz da böyle bir olaydır. İnsanlar sokaklara çıkarak, demokrasiye sahip çıktı. Bu direnişin, Türkiye’nin her yerinde yaşanması çok değerli bir fotoğraftır. Her ne kadar bazı kişiler bu olayın bir tiyatro olduğunu söylese de, gerçekte bu bir darbe teşebbüsüydü ve halkımızın direnişi sayesinde başarısız oldu.” Yılmaz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de sağlık ve sıhhat diliyorum. Bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

“Darbe Kültürünün Panzehiri: Demokrasi”

Samsun Üniversitesi İnsan ve Toplumbilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğr.Üyesi Doç. Dr. Ahmet Gökçen, 15 Temmuz darbe girişiminin arka planını ve bu girişimin toplumsal yansımalarını incelediği “15 Temmuz Darbe Girişiminin Sosyo-Politik Analizi”başlıklı konuşmasında darbeleri tarihsel perspektiften değerlendirerek, Osmanlı İmparatorluğu döneminden miras kalan bir olgu olarak nitelendirdi. Gökçen, imparatorluk dönemlerinde hükümdarların hem savaş hem de halk yönetiminde paralel bir şekilde hareket ettiğini belirtti. Gökçen, demokrasi kültürünün gelişmesinin, darbe kültürünün panzehiri olduğunu ifade etti. Demokrasi sürecinin teknik anlamda iyi yönetilmesinin yeterli olmadığını, toplumun tüm kesimlerinin bu süreci içselleştirmesi gerektiğini belirtti. 15 Temmuz’un, Türk toplumunda demokrasiye olan inancı pekiştirdiğini ve birlikte hareket etme kültürünü güçlendirdiğini söyledi.

Darbelere Karşı Birlik Ve Beraberlik Demokratikleşme Sürecinin En Büyük Kazançlarından

Doç. Dr. Gökçen, 15 Temmuz darbe girişiminin FETÖ yapılanmasının ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne serdiğini ifade ederek 15 Temmuz’un ardından toplumda darbelere karşı aktif bir rol oynama bilincinin oluştuğunu belirtti. Gençlerin siyasal tercihlerini daha özgür bir biçimde dile getirebildiklerini ve devlet ile toplum arasındaki iletişim mesafesinin azaldığını belirten Gökçen bunun yanı sıra, darbe girişiminin ekonomik krizlere ve toplumsal güven kaybına yol açtığını, ancak gençlerin bu zorlukları aşma konusunda umut verdiğini ifade etti. Doç. Dr. Ahmet Gökçen, 15 Temmuz darbe girişiminin Türk toplumunda demokrasi kültürünün ne kadar derinlere işlediğini gösterdiğini belirterek, gelecekte benzer girişimlere karşı toplumun nasıl refleks geliştireceğini öğrenmiş olmanın önemine dikkat çekti. Gökçen, darbelere karşı birlik ve beraberlik içinde hareket etmenin, demokratikleşme sürecinin en büyük kazançlarından biri olduğunu vurguladı. Dr. Gökçen konuşmasını, gençlere seslenerek tamamladı: “15 Temmuz, darbe girişimlerine karşı demokratikleşme sürecimizin ne kadar güçlendiğini gösterdi. Gençlerimiz, bu tecrübeden umut almalı ve daha huzurlu bir ülke için çalışmalıdır.”

OHAL Ve Yayımlanan Kararnameler Uluslararası Hukuka Uygun

Samsun Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Burcu Değirmencioğlu, darbelerin ve özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin hukuki boyutlarını masaya yatırdı Dr. Burcu Değirmencioğlu, “Hukuki Açıdan Darbeler ve 15 Temmuz” başlıklı konuşmasında 15 Temmuz darbe girişiminin Türk siyasi tarihindeki önemine değindi. John Locke’un direnme hakkı teorisini ele alan Değirmencioğlu, bu hakkın Amerikan ve Fransız devrimlerine kaynaklık ettiğini, ancak Türkiye’de kötüye kullanıldığını belirtti. 1960 darbesi ve sonrasında hazırlanan 1961 Anayasası’na da değinen Dr. Değirmencioğlu, anayasanın başlangıç metninde direnme hakkının Türk milletine meşruiyet sağladığını ifade etti. 15 Temmuz gecesi TRT’de okunan korsan bildiriyi analiz eden Dr. Değirmencioğlu, bildirinin anayasa ve kanun ihlallerini vurgulayarak devletin temel niteliklerini tehdit ettiğini söyledi. FETÖ ile mücadelede yargının önemli rolüne dikkat çeken Dr. Değirmencioğlu, darbe girişimi sonrası yargı süreçlerinde büyük oranda sona gelindiğini vurguladı. Adalet Bakanlığı verilerine göre, FETÖ/PYD yargılamaları kapsamında 693 bin 162 kişi hakkında adli işlem yapıldığını ve 122 bin 632 kişinin mahkum edildiğini açıkladı. Dr. Değirmencioğlu, darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL ve yayımlanan kararnamelerin uluslararası hukuka uygun olduğunu ifade etti.Son olarak, FETÖ’nün yurt içindeki varlığının büyük oranda ortadan kaldırıldığını ancak yurt dışında faaliyetlerine devam ettiğini belirten Dr. Değirmencioğlu, darbe davalarında ortaya çıkan somut delillerin FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini nasıl planladığını ve hayata geçirdiğini net bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.
Etkinlik hatıra fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.

Öğrenci Destek Hattı