Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından başlatılan bilim iletişimi seferberliği kapsamında, üniversitemiz Ballıca Kampüsü’nde kurulan Bilim İletişimi Ofisi’nin açılışı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın teşrifleriyle gerçekleştirildi. Başkan Özvar’a açılış ve Üniversite ziyaretinde Yükseköğretim Kurulu üyeleri, Prof. Dr. Arif Bilgin, Prof. Dr. Kemal Şenocak, Prof. Dr. Naci Gündoğan eşlik ederken, programa Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, Üniversitemiz Rektör Yardımcıları; Prof. Dr. Ali Bilgin, Prof. Dr. Salih Kesgin, Prof. Dr. Selahattin Kaynak, Samsun Üniversitesi Senato Üyeleri, üniversitemiz akademik ve idari personeli ve öğrencilerimiz katıldı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, açılış programı sırasında yaptığı konuşmada, Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın’ın öncülüğünde Üniversitemizde gerçekleştirilen dönüşüm sürecine övgüyle değinerek şu ifadeleri kullandı: “Samsun’u ve buradaki üniversitelerimizi fevkalade önemsiyoruz. Bizim için çok kıymetli. Mahmut Hoca ve ekibi, sizlerle beraber çok önemli bir dönüşümü gerçekleştiriyorlar. Gerek idari personelimiz, gerek öğretim üyelerimiz, gerek öğrencilerimiz… Sizler gerçekten önemli bir dönüşümün bir parçasısınız.”
“Samsun Üniversitesi, Türkiye’de Örnek Teşkil Edecek Bir İlki Gerçekleştiriyor”
Prof. Dr. Özvar, Üniversitemizin kampüs yapılanmasını ve yükseköğretime sunduğu özgün katkıyı da şu sözlerle vurguladı: “Bu dönüşümün içinde olduğunuz için belki dışarıdan görüldüğü kadar bazı şeyleri fark edemiyor olabilirsiniz. Ama burada, Türkiye’de kendine has bir üniversite inşa edilmiş. Samsun Üniversitesi kampüsüyle, mekanıyla Türkiye’de birçok yükseköğretim kurumuna örneklik teşkil edecek bir ilki gerçekleştiriyor.” YÖK Başkanı Özvar, bu önemli dönüşümün yerinde izlenmesi ve desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. Prof. Özvar Samsun’a olan ilgilerini ve üniversitemizin gelişim sürecini yakından takip ettiklerini dile getirerek: “Biz de bunu önemsiyoruz ve o sebeple buraya belirli zamanlarda gelmeyi, buradaki gelişmeleri yakından izlemeyi ve not etmeyi arzu ediyoruz. O yüzden buradayız. Buraya geldik; hem Bilim İletişimi Ofisi’ni açmak, hem yapımı bitmek üzere olan camiyi görmek, hem de yapımı süren diğer mekanları bizzat teftiş etmek ve yerinde görmek maksadıyla buradayız.” diye konuştu.
“Bilimsel Faaliyetler Ancak Paylaşımla Anlam Kazanır”
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, açılış konuşmasında bilim iletişiminin önemine değinerek konuşmasında şu cümlelere yer verdi: “Değerli arkadaşlarım, Bilim İletişim Ofisi’nin açılışı dolayısıyla başta rektörümüze ve emeği geçen bütün arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bilim İletişim Ofisi şu anda 208 üniversitemizde açılmaktadır. Samsun Üniversitesinde de bunun açıldığını görmüş olmak bizleri fevkalade memnun ediyor. İlmi faaliyetler, bireysel ya da ferdi bir çalışma gibi görülse de aslında bireysel çalışmanın ötesinde bir etkinliktir. Mühendis arkadaşlarımız, sağlıkçılarımız laboratuvarlarda, araştırma merkezlerinde çok mesai harcar. Sosyal bilimciler, iletişimciler, ilahiyat veya diğer alanlarda çalışanlar da kütüphanelerde ve ofislerde bilimi üretir. Bu doğrudur; bu bilimsel faaliyetin ortaya çıkması için vazgeçilmezdir. Ama son kertede bilim bir sosyalleşme hadisesidir. Sosyalleşme olmadan bilim olmaz. Hatta aşırı bir genelleme yaparsak “bilim eşittir sosyalleşme” desek bu yargımız yanlış olmayacaktır. Çünkü bilimsel etkinlikler ancak muhatabı olduğu zaman anlam kazanır. Kendi içinde başlayıp kendi içinde biten, yani bilim insanının içinde başlayıp yine kendi içinde biten bir şey bilim değildir. Bilim insanının etkinliğini anlamlı kılan, yaptığı işin muhataplarıyla paylaşılmasıdır. İlim ancak, bilgi ancak içeriden çıkıp başkasıyla paylaşıldığı zaman anlam kazanır. Aksi takdirde biz buna bilim ya da ilmi faaliyet diyemeyiz. İlim bir anlamda birden fazla insanın bir araya gelmesiyle mümkün olan bir faaliyettir. Ama aynı zamanda bu insanların kendi aralarında iletişim kurmasıyla mümkün olur. O halde bilimin belki ikinci yönü iletişimdir. Dolayısıyla bilim, sosyalleşme kadar o sosyalleşmenin içindeki iletişime de bağlıdır. Bu bakımdan bilimi sosyalleşmeden ve iletişimden asla koparamayız.
“Bilim İletişim Ofisleri ‘Duvarsız Üniversite’ Modelini Destekleyecek”
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı: “Makale bir iletişim ürünü değil midir? Bir kitap, bir patent öyle değil midir? Bilimsel faaliyetler sonucunda ortaya çıkan tüm ürünler bir iletişim ürünüdür. İlmin doğasında bu vardır. Bilim insanının doğasında da bu vardır. Son kertede bilim insanı, iletişime en çok ihtiyaç duyan insandır. Belki de bu yüzden bilim insanı olur. Unutulmak isteyen insan ilimle uğraşmaz. O tasavvufla uğraşır. Ama ilimle uğraşan kişide bir bilinmek arzusu vardır. Bu bilinmek arzusu, birileriyle iletişim kurma arzusudur. Bu ille de bir insan olmak zorunda değildir, bir saha da olabilir. Bu açıdan insanoğlu yaratana benzer; bilinmek ister. Bunu gerçekleştirebileceği en iyi yol bilimsel faaliyetlerdir. Dolayısıyla bilimsel faaliyetleri sadece kendi içimizde başlayıp kendi içimizde biten bir meşgale olarak göremeyiz. İşte biz, üniversitelerimizde yapılan bilimsel faaliyetlerin mutlaka muhataplarıyla buluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Bu ofisleri de bu amaçla kuruyoruz. Üniversitelerimizde üretilen bilginin, ortaya çıkan ürünlerin mutlaka muhataplarıyla buluşması gerekiyor. Bu muhataplar, kampüslerin çevresindeki şehirlerde yaşayan insanlar; esnaf, sanatkâr, tüccar, sanayici… Bütün toplumsal kesimleri kastediyoruz. Üniversitelerde yapılan faaliyetlerin bu kesimlerle buluşturulmasına ihtiyacımız var. Bilim İletişim Ofisi tam olarak bu maksada hizmet edecektir. Bu yüzden gerek öğretim elemanlarımızın, gerek hocalarımızın, gerek öğrencilerimizin bu ofis etrafında buluşması ve bu üniversitelerde ortaya çıkan kıymetli ürünleri mutlaka muhataplarıyla paylaşması gerekiyor. Bu, bütün üniversitelerimizin üzerine düşen bir vecibedir. Hani “without walls” denilen üniversite modeli var ya… Yani duvarsız, toplumla sürekli temas hâlinde olan yükseköğretim kurumları… Bu yolda bilim iletişim ofislerimizin çok önemli işlevler göreceğine inanıyorum. Üniversitemizde çok kıymetli öğretim üyeleri, bilim insanları var. Öğrencilerimizin, araştırma görevlilerimizin çok değerli çalışmaları var. Bu çalışmalar mutlaka muhataplarıyla buluşmalıdır. Muhatabına ulaşmayan bilgi, muhatabına ulaşmayan tecrübe maalesef son kertede çok da faydalı olamıyor. Bu bakımdan, inşallah Bilim İletişim Ofisimiz Samsun Üniversitesi özelinde önemli görevler üstlenecektir. Buna inancım tam. Hocalarımız ve çok kıymetli öğrencilerimizle birlikte bu ofis, burada üretilen bilginin Samsun’a ve bölgemize ulaştırılmasında önemli bir görev ifa edecektir. Bu ofisin kurulmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sizleri yeniden görmekten, sizlerle bir araya gelmekten duyduğum memnuniyeti ifade ediyor; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”
Konuşmaların ardından, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın ve üniversitemiz yöneticilerinin katılımıyla kurdele kesilerek Bilim İletişimi Ofisimiz resmen hizmete açıldı. Açılışın ardından katılımcılar ofiste incelemelerde bulunarak yürütülecek çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Açılış sonrası program kapsamında YÖK Başkanı Özvar, yapımı sona ermek üzere olan ve rahmetli iş insanı Fahrettin Ulusoy’un adına inşa edilen camide incelemelerde bulundu. Caminin mimari özellikleri ve inşaat süreci hakkında bilgi alan Özvar, kampüsün hem fiziksel hem manevi boyutlarıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ziyaretin devamında, Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın, Mimarlık ve Tasarım Fakültemizin dönüştürülen yeni binasını YÖK Başkanı Özvar’a gezdirerek fakülte binasında yapılan akademik ve yapısal iyileştirmeler hakkında kapsamlı bir bilgilendirme gerçekleştirdi.
“Samsun Üniversitesi, Şanslı Doğan Üniversitelerden”
Bilim İletişimi Ofisi’nin açılış töreninin ardından Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Üniversitemiz Senatosu üyeleriyle bir araya geldi. Üniversitemizde düzenlenen Senato toplantısına katılan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yaptığı değerlendirmede, Samsun Üniversitesi’nin özgün yapılanması, akademik vizyonu ve yönetim anlayışıyla Türkiye’deki yükseköğretim kurumları arasında ayrı bir yere sahip olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özvar, Üniversitemize daha önce de birçok kez geldiğini hatırlatarak, Samsun Üniversitesi’ni “farklı ve biricik” yapan yönleri detaylı biçimde dile getirdi.
“Burada Gerçekten Farklı Bir Üniversite İnşa Ediliyor”
YÖK Başkanı Özvar, konuşmasında Samsun Üniversitesi’nin sadece fiziksel bir kampüs değil, aynı zamanda akademik bir karakter ve ruh inşa ettiğini belirterek şunları söyledi: “Samsun Üniversitesi’ni muadillerinden ayıran çok temel bir fark var. Burada, fabrika komplekslerinden dönüştürülen yapılara sadece yeni bir fonksiyon değil, yeni bir ruh kazandırılmış. Ancak bu farklılığı asıl belirleyen şey, bu dönüşümün doğrudan öğretim elemanlarının inisiyatifiyle gerçekleştirilmiş olmasıdır. Bu, yükseköğretim tarihinde çok nadir görülen bir durumdur ve benim kanaatimce Cumhuriyet dönemi yükseköğretim tarihinde emsalsiz bir örnektir.”
“Rektörümüz Mahmut Aydın ve Ekibini Tebrik Ediyorum”
Üniversitemizin gelişim sürecinde, akademik kadronun karar alma ve uygulama süreçlerine doğrudan dâhil edilmesini örnek gösteren Özvar, Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın’ın bu süreci yönetirken gösterdiği olgunluk ve vizyoner yaklaşımı da şu sözlerle takdir etti: “Mahmut Hoca, bu üniversiteyi birlikte inşa ettiği akademik kadroya güvenmiş, yetki devretmiş. Bu, hem öz güvenin hem de kurumsal olgunluğun bir göstergesidir. Üniversite yönetiminde en büyük risklerden biri, bu ölçekteki bir dönüşümü ortak akılla yürütmektir. Ancak burada bu başarıldı. O yüzden Mahmut Hoca’yı ve siz kıymetli hocalarımızı yürekten tebrik ediyorum.”
“Bu Başarı Hikâyesi Kitaplaştırılmalı”
Özvar, Samsun Üniversitesi’nde yaşanan bu dönüşüm sürecinin sadece bir yönetim modeli değil, aynı zamanda yükseköğretim sistemine örnek olacak bir “bilgi birikimi ve know-how” oluşturduğunu ifade ederek, bu deneyimin belgeye dönüşmesi gerektiğini belirterek: “Burada ortaya çıkan birikim öylesine değerli ki, bu süreç yalnızca Türkiye’de değil, yurt dışında da üniversite kurma çalışmalarında örnek olarak sunulabilir. Bu başarı hikâyesi mutlaka kayıt altına alınmalı, belki ileride kitaplaştırılarak tüm ülke kamuoyuyla paylaşılmalı.” dedi.
Samsun Üniversitesi’nin kuruluş itibariyle önemli avantajlara sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özvar, bu şansı değer üretimiyle pekiştirdiğini dile getirerek şunları söyledi: “Güzel bir kampüsü, güçlü bir akademik kadrosu ve dinamik bir yönetim anlayışı var. Ancak bu yeterli değil. Şimdi bu doğuştan gelen avantajlara hangi değerleri ekleyeceğimiz belirleyici olacak. Samsun Üniversitesi, üzerine koyduğu her başarıyla kendini daha da özel bir konuma taşıyor.”
“Sağlıkta Mükemmeliyet Merkezi Olma Potansiyeline Sahip”
Konuşmasında Üniversitemizin sağlık alanındaki gelişimine de dikkat çeken Özvar, Samsun’un bu alanda ülke çapında stratejik bir rol üstlenebileceğini belirterek: “Samsun, sağlık hizmetleri ve tıp eğitimi açısından Türkiye’nin mükemmeliyet odaklarından biri olabilir. Üniversitemizin bu alandaki yatırımları zamanla çok daha görünür ve etkili olacaktır.” diye konuştu.
“Ulusal ve Uluslararası Platformlarda Tanıtım Şart”
Özvar, Samsun Üniversitesi’nin gerek kampüs mimarisi gerekse fakülte yapılanmaları açısından özgün bir model oluşturduğunu belirterek, bu vizyonun daha geniş kitlelere tanıtılması gerektiğine işaret ederek: “Samsun Üniversitesi’ni hem ulusal hem de uluslararası düzeyde daha görünür hale getirmek, kaliteli ve ilgili öğrencilerin bu üniversiteyi tercih etmesini sağlamak için bu başarı öyküsünü anlatan tanıtım programları düzenlenmeli. Bu model, geleceğin üniversite vizyonlarına da ışık tutacaktır.” şeklinde konuştu.
Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın, konuşmasının başında YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ı Üniversitemizde ağırlamaktan büyük bir onur ve memnuniyet duyduklarını ifade ederek Samsun Üniversitesi’nin kuruluş vizyonunu, gelişim sürecini ve gelecek hedeflerini içeren kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Rektörümüzün yaptığı sunumda, Üniversitemizin misyonu “öğrencilerini geleceğin liderleri ve yenilikçileri olarak yetiştirmek” şeklinde tanımlanırken; vizyon olarak ise “yenilikçi teknolojiler, özellikle yapay zekâ ile öncü ve kapsayıcı bir üniversite olmak” hedefi öne çıktı. Rektörümüz, Üniversitemizin araştırma odaklı eğitim anlayışına, AR-GE liderliğine ve küresel iş birliklerine verdiği önemi vurguladı.
“Türkiye’nin Bilimsel Ekosistemine Katkı Sunan Yenilikçi Bir Üniversiteyiz”
Rektörümüz, sunumunda Samsun Üniversitesi’nin araştırma odaklı eğitim anlayışını, yapay zekâ ve teknolojik liderlik konularındaki girişimlerini ve girişimcilik vizyonunu detaylarıyla anlattı. Üniversitemizin 2024 yılı TÜBİTAK 2209 öğrenci projelerinde öğrenci sayısına oranla Türkiye birincisi olduğunu belirten Aydın, bu başarının öğrencilerimizin araştırma kültürüne ne kadar entegre olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti. 230’dan fazla projeyle başvuru yapan öğrencilerden 355’inin sürece aktif katılım sağladığını, hedeflerinin her başarılı öğrencinin mezun olmadan önce en az iki TÜBİTAK projesinde yer alması olduğunu vurguladı.
Rektörümüz ayrıca, Baykar, ASELSAN, TUSAŞ gibi savunma sanayi kuruluşlarıyla yürütülen ortak projelerden, uluslararası staj ve doktora programlarına kabul edilen başarılı öğrencilere kadar pek çok alandaki örnek uygulamayı paylaşarak Üniversitemizin sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da “duvarsız üniversite” modelini benimsediğini, kampüs alanlarının açık, erişilebilir ve çok işlevli yapılarla donatıldığını belirtti.
Araştırma ve Küresel İş Birliği Temelli Vizyonumuz Paylaşıldı
Rektörümüz tarafından yapılan sunumda, üniversitemizin 2026-2030 Stratejik Planı çerçevesinde güncellenen misyon ve vizyonuna da yer verildi. Buna göre, Samsun Üniversitesi’nin temel hedefi; yenilikçi teknolojilerle öncü bir yükseköğretim kurumu olmak, yapay zekâ odaklı araştırmalar yürütmek, topluma değer katan üretimlerde bulunmak ve küresel paydaşlarla iş birliklerini güçlendirmektir.
Toplantı ve ziyaret programı, Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın’ın, Başkan Prof. Özvar’a hediye takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Bilim İletişimi Ofisimizin Hedefleri
Bilim İletişimi Ofisimiz, YÖK’ün belirlediği hedefler doğrultusunda aşağıdaki çalışmaları yürütecektir:
- Akademik çalışmaların medya ve dijital kanallarla etkin duyurulması
- Uluslararası ortak projelerin ve bilimsel yayınların artırılması
- Genç araştırmacıların Türk bilim insanlarıyla mentorluk bağlarının kurulması
- “Bilim Kafe” etkinlikleriyle bilim insanlarımızın toplumla buluşmasının sağlanması
- Üniversitemizde üretilen bilimsel içeriklerin geniş kitlelere ulaştırılması
- Bilim iletişimi konusunda akademisyenlerimize yönelik eğitimler düzenlenmesi
- Karadeniz Bölgesi’ndeki bilimsel araştırmaların ulusal ve uluslararası platformlarda görünürlüğünün artırılması
“Bilim Vatan” Platformu ile Küresel İş Birliği
Ofisimiz, YÖK tarafından başlatılan en dikkat çeken projelerden biri olan “Bilim Vatan” platformuna aktif katkı sağlayacak. Bu platform sayesinde, dünya çapındaki Türk bilim insanları ile üniversitemizdeki akademisyenler ve genç araştırmacılar arasında güçlü bağlar kurulacak. Samsun Üniversitesi, bu platforma sağlayacağı katkılarla uluslararası araştırma ağlarını genişletecek ve genç bilim insanlarının mentorluk altyapısını güçlendirecek.
Üniversitemiz Bilim İletişimi Ofisi, medya kuruluşları ile yakın iş birliği içinde çalışarak, akademisyenlerimizin bilimsel çalışmalarını anlaşılır bir dille topluma aktarma sürecinde önemli bir köprü görevi üstlenecek.
Samsun Üniversitesi olarak, bilimin ışığını toplumumuza ve tüm dünyaya taşıma misyonuyla, YÖK Bilim İletişimi Ofisi’nin önemli bir paydaşı olmaktan gurur duyuyor ve bilim insanlarımızın uluslararası platformlarda daha fazla söz sahibi olması için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğimizi beyan ediyoruz.