Üniversitemizde “Tolkien’in Efsanevi Anlatılarında Metinlerarası İzler” Konuşuldu

Haberler - 17 Kasım 2024 Paz

Samsun Üniversitesi Düşünce ve Sanat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSAM) tarafından düzenlenen etkinlikte Doç. Dr. Tuğçe Elif Taşdan Doğan, Orta Dünya’nın Kökenleri” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü M. Altuğ Yayla’nın üstlendiği konuşma, üniversitenin Cep Sineması Salonu’nda büyük bir katılımla yapıldı.

Etkinlikte Tolkien’in mitolojik dünyasının kökenleri, bu dünyanın oluşturulmasında esin kaynakları, metinlerarasılık unsurları, dil yaratımı ve fantastik edebiyatın unsurları gibi birçok konuya değinildi. Ayrıca, Tolkien’in akademik kariyerinden edebi hayal gücüne, yarattığı dillerin yapısından edebi eserlerde mitoloji ve tarihsel göndermelere kadar geniş bir perspektif sunuldu.

Tolkien ve Fantastik Edebiyatın Doğuşu

Doç. Dr. Tuğçe Elif Taşdan Doğan, konuşmasına J.R.R. Tolkien’in yalnızca bir yazar değil, aynı zamanda bir dil bilimci ve mitoloji tutkunu olarak edebiyat dünyasında benzersiz bir yere sahip olduğundan bahsederek başladı. Tolkien’in Oxford’daki dilbilim çalışmalarının ardından, eski mitolojilere ve efsanelere duyduğu ilgiyi fantastik edebiyatın temellerini atarken nasıl kullandığını belirtti. Tolkien’in, arkadaşlarıyla birlikte katıldığı çay kulübü gibi edebi toplulukların yaratım sürecine olan katkısının yanı sıra Birinci Dünya Savaşı’nın onun eserlerindeki derin izler bıraktığına değindi. Bu savaşın etkileri özellikle Yüzüklerin Efendisi serisinde derin bir hüzün ve kaygı katmanı olarak görülebildiğine işaret etti.

Konuşmada Tolkien’in fantastik edebiyatı nasıl ele aldığı da detaylandırıldı. Peri masallarını yetişkin dünyasına özgü bir alan olarak gören Tolkien, mitolojiyi ve folkloru sadece çocuk hikâyeleri olarak görmenin yanlış olduğuna inanıyordu. Taşdan Doğan, Tolkien’in, peri masallarının insan yaratıcılığının ve yetişkinliğe geçişin önemli bir unsuru olduğunu düşündüğünü belirtti. Tolkien’in özellikle “hayal gücünü yetişkinler için zenginleştirmesi” gerektiği konusundaki ısrarı, onu, peri masallarının edebi itibarını savunmaya yönelttiğine dikkat çekti.

Orta Dünya’nın Oluşumu ve Mitolojik Kaynaklar

Orta Dünya’nın kökenleri konusunda derinlemesine açıklamalar yapan Taşdan Doğan, Tolkien’in esinlendiği mitolojilerden bahsetti. İskoç, İskandinav ve Kelt mitolojileri başta olmak üzere, birçok kültürün öğelerinin Orta Dünya’nın yapısına nasıl dahil edildiği üzerinde durdu. Özellikle İskandinav mitolojisindeki “kutsal ağaç” teması, Silmarillion eserinde öne çıkan “iki kutsal ağaç” ile paralellik taşımaktadır. Orta Dünya’nın yaratılışında bu tür eski inançlardan ödünç alınan ögelerin bağımsız bir yaratıma dönüştürülerek kullanıldığını vurgulayan Taşdan Doğan, Tolkien’in yenilikçi bir yazarlık süreci geliştirdiğini ifade etti.

Konuşmada, Kelt mitolojisindeki alt tanrıların ve mitolojik yaratıkların, özellikle de elflerin Tolkien’in eserlerinde nasıl kendine yer bulduğu belirtildi. Elflerin hiyerarşik yapıları ve yaratılış düzeninin, Kelt mitolojisi ile paralellik taşıdığı; bunun da Tolkien’in, yalnızca bir efsane yaratmadığını, aynı zamanda kompleks bir mitolojik sistem oluşturduğunu ortaya koyduğu söylendi.

Tolkien’in Dil Yaratıcılığı ve Edebi Bilinç

Tolkien’in akademik kariyerindeki dil bilimci yönünün, eserlerinde yarattığı dillere nasıl yansıdığı, konuşmanın en ilgi çekici kısımlarından biriydi. Taşdan Doğan, Tolkien’in yarattığı dillerin, mevcut dillere dayanmakla birlikte başlı başına özgün bir yapı sergilediğini ifade etti. Örneğin, Yüksek Elfçe’nin şiirsel yapısı ve müzikal tonu; Fince, Latince gibi antik dillerden beslenirken, özgün bir ses ve gramer sistemi oluşturuyordu.

Tolkien’in kendisini “çevirmen” olarak tanımladığı ve yarattığı dünyanın dillerini adeta bir arkeolog gibi ortaya koyduğu konuşmada dile getirildi. Özellikle Yüzüklerin Efendisi eserinin Kırmızı Kitap’ta yer alan bir metnin çevirisi olarak ele alınması, bu yaklaşımı destekleyen bir örnek olarak sunuldu. Tolkien’in eserlerindeki dilin, bir anlamda hayal gücünün tarihsel bir keşfi olarak görülebileceğini vurgulayan Taşdan Doğan, çeviri sürecinde bu özgünlüğün korunmasına da dikkat çekti.

Edebi Temalar: İyilik ve Kötülük Arasındaki Savaş

Tolkien’in eserlerinde iyi ve kötü arasındaki mücadelenin önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Taşdan Doğan, bu savaşın karakterler üzerinden nasıl işlendiğini anlattı. Karanlık güçler, yüzüklerin dövülmesi ve insanların güç karşısında düşkünlükleri üzerinden işlenen iyilik-kötülük mücadelesi, Orta Dünya mitolojisinin merkezinde yer alıyor. Taşdan Doğan, özellikle Sauron’un Orta Dünya’yı ele geçirme çabalarını, insan karakterlerinin güç karşısındaki zaafları üzerinden derinlemesine inceleyerek, Tolkien’in bu temayı zenginleştirdiğini belirtti.

Tolkien’in yarattığı dünyada, karakterlerin kendi korkularını ve arzularını yenme mücadelesinin sembolik birer savaş olarak yorumlanabileceği üzerinde duruldu. Frodo ve Aragorn gibi karakterlerin kahramanlık yolculuklarının, Tolkien’in ahlaki bir dünya yaratma amacına hizmet ettiğini ifade eden Taşdan Doğan, iyilik ve kötülük temalarının Tolkien’in eserlerinin ana omurgasını oluşturduğunu belirtti.

Soru-Cevap Bölümünden Kesitler

Konuşmanın ardından gelen soru-cevap bölümü, izleyicilerle samimi ve interaktif bir ortam oluşturdu. Katılımcılardan biri, Tolkien’in kurgusal dünyasının Osmanlı ya da İslam öncesi Türk dünyasına benzer bir yapı içerisinde yeniden inşa edilip edilemeyeceği konusunda soru yöneltti. Taşdan Doğan, bu tür bir girişimin hayal gücünün sınırlarını zorlayacağını ancak yeterli araştırma ve yaratıcılıkla mümkün olabileceğini belirtti.

Bir diğer soru ise Tolkien’in çevirmen kimliği üzerineydi. Tolkien’in kendi eserlerini bir çevirmen gibi ele aldığına dair bir soruya yanıt veren Taşdan Doğan, Tolkien’in Kırmızı Kitap’a çevirmen olarak bağlılığını dile getirdi. Bu konuda detaylı bir rehber hazırladığını ve çevirmenlerin onun yarattığı dünyaya sadık kalmalarını istediğini açıkladı.

Başka bir katılımcı, Tolkien’in Orta Dünya’daki kadın karakterlerinin sayıca az olmasını sorguladı. Taşdan Doğan, Galadriel gibi karakterlerin Tolkien’in anlatılarında güçlü semboller taşıdığına işaret etti.

Son olarak, Orta Dünya gibi fantastik dünyaların modern Türk edebiyatında neden nadiren işlendiği problemi tartışıldı. Taşdan Doğan, Türkiye’de fantastik kurmaca metinlerin henüz çok az sayıda kaleme alındığını ancak Tolkien’in eserlerinin Türk okuyucusu için büyük bir ilham kaynağı olabileceğini ve bu alanda eser veren yazarların sayısının zamanla artacağını düşündüğünü belirtti.